NMB & RA

Bu yazıma nasıl gireceğimi bilmiyorum fakat bir şekilde yazmak zorunda olduğumu biliyorum.
Çünkü bu yazının o kadar önemli bir içeriği var ki ileriki zamanlarda geri dönüp baktığımızda bizi mutlu edecek.
Belki sizin için değil ama bizim için öyle.
Yani Nazım Mert Bilgi ve kendimden bahsediyorum.
Yaşantımın en güzel yerinde gelen o adamdan bahsediyorum.
Belki şu anda bir şeyler daha yeni ama bu ona kendimden daha çok değer verdiğimi ve ona karşı bir şeyler hissettirdiğimi değiştiremez.
Benden duymak istediğin kelimelerin hepsinin bu yazının içinden geçeceğini önceden söylesen sana gülerdim ama şu anda sanırım o yazıyı yazıyorum.
Seni ilk gördüğüm zamanda cümlelerimin birbirine karıştığını hatırlıyor musun? Ya da kelimeleri tanımlayamadığımı? Bunun en büyük sebebinin seni görmem olduğunu bilmeni isterim.
Biliyorum sana söylemeye çekiniyorum ama olsun, şu anda ilerde dönüp bakacağım yazıya duygularımı dökmeyi asla esirgemeyeceğim.
Şahsen bizim hikayemizinde tuhaf bir şekilde başladığını düşünsem de ani gelen güzelliklerin(özellikle sen) hayatımı daha da anlamlı hale getirdiğini biliyorum.
Ve yıllar geçse de o beyin yakan sorunu unutmayacağım. Bence hayatımın en güzel beyin yakan sorusuydu. 
Yazıyı daha da bozmak istemememden burada bırakıyorum. Nice daha güzel yazılara 

Umarım hayatımız hep böyle devam eder, umarım hep mutlu ve güzel bir hikayemiz olur.
Seni seviyorum.